Niceler sığdırmayı çok sevdiğimizi biliyorum ki bu da hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda daha da fazla da ziyadeleşecektir eminim .
Peki nereye kadar sürecek bunlar hiç düşündün mü ? Yani nasıl anlatsam bilmiyorum ki bazen sözcükler yetersiz gelebiliyor maalesef.
Düşünmenizi istiyorum ve de hayal etmenizi istiyorum.
Dünyaya İlk gözlerimizi açtığımız zamanı düşünün ; savunmasız , aciz , hiçbir şeye gücü yetmeyen daima birilerine muhtaç olma iç güdüsü ile hareket etmeye çalışan ve de bu duygu nedeni ile de istemesizce oluşan binbir türden uyarı mesajları ...
Ama bu kadar aciz olmamıza rağmen bir o kadar masumduk ki herkesin etrafımızda pervane olduğu bir dönem ...
Sonra yaşam ile karşılaşarak ayır etmeksizin dünyamıza uğrayan her şeyi dünyamıza almaya başlayınca güçleştik ama bir o kadar da masumluğumuz kaybediverdik .
Savaştık!
Herkes ile ve en başta kendimiz ile . Kendimizi unutuk , kendimizi yıpratık , kimsessiz yapamayacağım korkusu ile de kendimizi unutup herkes olmaya karar verdik ama daha da korktuk bir daha nasıl eski masumluğumuza kavuşuruz diye ...
Garibiz hem de fazlası ile !
O kadar güzel bir yaşam ile var olabiliyorken bir an da mahfedip kendimizi hayatımızı zehir ediyorduk bunlar da yetmezmiş gibi bu kadar şeyin nerden kimden gelip de bize verdiğini dahi hesap edemez olduk .
Oysa aklı başında insan bir an da var olduğu bir yer de bir dünya da nereden geldik kimin emri ile burada var oldum da ve niçin buradayım ve neden ben şuan bu dünya misafirhanesindeyim diye sorgular . Çünkü olması gereken buydu ...
Lakin her şeyden kaçtığımız gibi bizi var edenden de kaçtık sonra haddsizce mutlu olmak istedik !
Yorumlar
Yorum Gönder