Öylesine yazılmak için başlanır satırlar genel de sadece bir iç çöküş olması niyeti ile . Sonra her satır ile derin çok derin hallere girilir de çıkışı olmaz hale giriliverilir . Çünki o kadar çok kaçıyoruz ki gerçeklerden , Kör oluyoruz , sağır oluruyoruz bana dokunmayan yılan bin yaşasın lafzı ile ortalıklarda cirit atıveriyoruz . Bu ciritleri de hayatımı yaşıyorum kalıbına sığdırarak kendimizce vicdanımızı(!)rahatlatıyoruz . Sonra öyle bir an geliveriyor neden bunlar başıma geldi diye de haykırıyoruz . Haddimiz olmadığı halde hayatı sahiplenirken, bizim olmayan bedenleri sahiplenirken, bizim olmayan duyguları yönetirken düşünmeden hareket ederken küçük bir aksilik ile de neden bunlar başıma geldi diye de Yaradana haşa ahkam kesiyoruz...
Sübhanallah oysa ki yaşam bizim yaşamımız değil miydi ki ne ara bir yaradana havele(!) ediverdik , ne ara bunca şeylerin suçlusu yaradan oluverdi(!).
Aklımız başımız da değil , akıl sahibimiyiz orası da müstasna ...
Söylenecek o kadar çok şeyler var ki kelimeler yetmez, dil dönmez , kalp dayanmaz , kâinat şahit olmak istemez ...
Varsın biz içimizde olanı Yaradanımıza açalım vercektir yaramızın melhemini elbet ...
Yorumlar
Yorum Gönder